Topraklama
Topraklama Elektrikli cihazların herhangi bir elektrik kaçağı tehlikesine karşı
gövdelerinin bir iletkenle toprağa gömülü vaziyetteki topraklama sistemine
bağlanması yöntemi. Böylece cihazda elektrik kaçağı varsa,
dokunduğumuzda elektrik akımı bizim üzerimizden değil, direnci daha az olan
toprak hattı üzerinden geçer ve çarpılma tehlikesi ortadan kalkmış olur.
Topraklamanın görevini yapabilmesi için cihazın gövdesinden toprağa kadar olan
elektriksel direncin yeterince düşük olması gerekir. Topraklama iletkenlerinin
direnci önemli bir direnç oluşturmaz. Asıl önemli direnç, toprak içinde gömülü
bulunan topraklama iletkenlerinden toprağa geçiş direncidir. Toprağa geçiş
direncini azaltabilmek için topraklama elektrodları derine gömülür uzun tutulur
ve iletkenliği daha fazla olan toprak bulunmaya çalışılır. Örnek olarak toprak
altında ıslaklığın başladığı noktaya elektrodlar gömülür. Dünyanın kendisinin
direnci pratikte sıfır kabul edilebildiği için dünyanın kendisi bir iletken
görevi görür ve devreyi tamamlar.
Toprak sonsuz büyüklükte iletken bir kitledir ve bütün elektrik tesislerinin
bulunduğu binaları veya açık hava tesislerini sinesinde taşır. Arızasız bir
şebeke işletmesinde toprak üzerinden önemsiz derecede küçük akımlar geçerler.
Eğer elektrik tesislerinde bir motor isteyerek veya bir hata sonucunda toprak
bir iletkenin bağlantı haline gelirse tesisin bu noktası ile toprak aynı
potansiyeli alırlar. Bundan başka simetrik olmayan şebeke hatalarında toprak
üzerinden büyük akımların geçmesi beklenebilir. Topraktan geçen akımın bir kısmı
arıza yerinde bulanan bir kimsenin üzerinden geçerse , bunun hayatı tehlikeye
girebilir. Topraktan geçen kaçak akımlar ayrıca yangına da sebep olabilirler.
Toprağın kendi direnci ,0,05 ohm\km gibi gayet küçük bir değerdedir. Fakat
toprak üzerinden geçen akımın değerini tayin eden devre direnci, toprak ile
temas haline gelen noktalardaki geçiş veya yayılma direncidir. Bazı hallerde bu
temas , bir izolasyon hatası sonucunda tesadüfi olarak meydana gelir.Bazı
hallerde ise, özel olarak toprağa yerleştirilen bir topraklayıcı elektrot
üzerinden toprak ile temas sağlanır: buna topraklama denir.bunlarda aranan en
önemli özellik , toprak geçiş ( veya yayılma) direncinin mümkün olduğu kadar
küçük olmasıdır.Toprak üzerinden geçen hata akımın değeri , ayrıca şebekenin
yıldız noktasının durumuna bağlıdır.Mesela yıldız noktası yalıtılmış şebekelerde
bir toprak teması halinde , şebekenin cinsine ve büyüklüğüne bağlı olarak 50-100
A mertebesinde bir kapasitif akım geçer.Toprak teması akımı , yıldız noktasına
bağlı bir petersen bobini üzerinden yaklaşık olarak 5-10 A gibi bir aktif artık
akım geçer.Yıldız noktası direkt topraklanmış bir şebekede ise bir toprak kısa
devresi akımı 1kA kadardır. Elektrik şebekelerinde topraklama tesisleri , bir
arıza halinde kısa devre akımlarının insan hayatını tehlikeye sokmayacak yoldan
geçmelerini sağlar. Bu bakımdan ,güvenilir bir topraklamanın elde edilmesi için
bunun iyi hesaplanması ve şartlara uygun bir şekilde tesis edilmesi gerekir.
Topraklamanın hesaplanmasında , tesisin geriliminden ziyade toprak hatalarında
geçen akımlar rol oynarlar.Topraklama tesisinin hesaplanmasında şu işlemlerin
yapılmaları gerekir:
1) Muhtemel olan en büyük hata akımının hesaplanması,
2) En büyük toprak akımının tayini,
3) Yayılma direncinin hesaplanması,
4) Topraklayıcı geriliminin tayini
5) Temas ve adım gerilimlerinin bulunması.
Topraklama tesislerinde büyük hayati önemi haiz olan temas ve adım gerilimleri ,
üç boyutlu bir akım alanının kısımları olduklarından , bir topraklama tesisinin
hesaplanması , elektro tekniğin zor problemleri arsındadır. Ayrıca toprağın
özgül direncinin tayinindeki güvensizlik yüzünden , yapılan hesaplar sonucun da
güvenilir değerlerin bulunması mümkün olmaz.
Aşağıda açıklanacağı gibi , tesislerde kullanılan en önemli topraklamalar.
koruma topraklaması, işletme topraklaması ve yıldırım topraklamasıdır.
Koruma Topraklaması
Yüksek gerilim tesislerinde insanları yüksek temas gerilimine karşı korumak için
bir koruma topraklaması yapılır. Bunun için işletme akım devresine ait olmayan ,
fakat bir hata halinde gerilim altında kalabilen ve insanların temas
edebilecekleri bütün cihazların ve tesis elemanlarının madeni kısımları ,
topraklama iletkeni üzerinden bir topraklayıcıya bağlanırlar.
Alçak gerilim tesislerinde temas gerilimine karşı koruma sağlamak için uygulanan
çeşitli metotlar arasında koruma topraklaması da vardır:fakat bunun çok iyi bir
metot olmadığı ve çeşitli sakıncalarının olduğu açıklanmıştır. Buna karşılık
yüksek gerilim tesislerinde tehlikeli temas ve adım gerilimlerine karşı koruma
sağlamak için yegana koruma metodu koruma topraklamasıdır. Koruma topraklaması
tesisin boyutlandırılması bakımından ana kriter ’’ temas gerilimi’’ olduğundan
Alman VDE yönetmeliklerine göre topraklama tesisleri o şekilde yapılmış
olmalıdır ki,
Yıldız noktası yatılmış veya kompanzasyon bobini üzerinden topraklanmış
şebekelerde temas gerilimi 50 V’un üstüne çıkmamalıdır.
Yıldız noktası sürekli veya geçici olarak küçük değerli bir direnç üzerinden
topraklanan şebekelerde temas gerilimi şekilde verilen eğrideki değerlerin
üzerine çıkmamalıdır.
Bu eğrinin her noktası için elektrik miktarının Q= 70mAs değerini aşmaması şartı
yerine getirilmiştir. Zira , yapılan araştırmalara göre , ölümle sonuçlanan
elektrik kazalarında bu elektrik miktarı tespit edilmediğinden , bu değer bir
kriter olarak geçerlidir. Burada vücut direnci için en düşük değer olarak
1000ohm kabul edilmiştir.
İşletme Topraklaması
Elektrik tesislerinde işletme akım devresine ait bir noktanın topraklanmasına
işletme topraklaması denir:cihazların ve tesislerin normal işletmeleri için bu
topraklama gerekir. İşletme topraklaması iki cinstir. Direkt Topraklama
Bu durumda topraklama üzerinde topraklama empedansından başka hiç bir direnç
bulunmaz. Mesela şebekenin yıldız noktasının direkt topraklanması , bu cins
topraklamadır.
Endirekt Topraklama
Bu durumda topraklama , ilave bir ohmik , endüktif ve kapasitif direnç üzerinden
yapılır. İşletme topraklaması , işletme akım devresinin toprağa karşı
potansiyelinin belirli bir değerde bulundurulmasını sağlar.
Koruma topraklaması üzerinden yalnız bir hata halinde bir akım geçtiği halde ,
işletme topraklaması üzerinden arızasız durumda dahi bir akım geçebilir.Hem
alçak gerilim ve hem de yüksek gerilim tesislerinde yıldız noktasının
topraklaması , bir işletme topraklanmasıdır. İşletme topraklaması , fonksiyon
bakımından koruma topraklaması ile yakından ilgilidir. Mesela bir fazlı toprak
temasında hata akımı , devresini işletme topraklaması üzerinden tamamlayarak
arıza , bir fazlı kısa devreye dönüşmektedir. Alçak gerilim tesislerini besleyen
akım kaynaklarının yıldız noktaları genellikle bir İşletme topraklaması
üzerinden topraklanır. Bunun toplam direncinin Ro küçük veya =2ohm olması arzu
edilir.Zira bir faz toprak kısa devresinde Ro direnci üzerinden koruma hattının
ve buna bağlı cisimlerin toprağa karşı gerilimi yükselir.Topraklama ve
yıldırımdan korunmak için alınan önlemler genel olarak TV verici ve aktarıcı
istasyonlarının tesisi sırasında ikinci derece de önemsenen hususlar içinde yer
alır. Ancak, istasyonların bulunduğu coğrafik koşullar ve enerji şartları
nedeniyle topraklama hatasından ve yıldırımdan meydana gelen etkiler milyarlarca
değerindeki tesis ve cihazlara büyük zararlar verir. Yaptığı tahribatın
büyüklüğü ile doğru orantılı uzun süreli yayın kesintilerine maruz kalınır.
Yıldırım Topraklaması
Elektrik tesislerinde yıldırıma karşı korumak için , parafudurların topraklama
uçları ile açık hava tesislerinde yıldırımın düşmesi ihtimali olan bütün madeni
kısımlar,mesela hava hatlarının koruma iletkenleri ,madeni veya beton direkler
özel bir topraklayıcı üzerinden topraklanır:buna yıldırım topraklaması adı
verilir.Yıldırım topraklaması da bir nevi koruma topraklamasıdır ve onun için
iki topraklama biri birine bağlanır.Yıldırım topraklamasının amacı ,her elektrik
tesislerine düşen bir yıldırım düşmesinin sebep olduğu aşırı gerilim gerilim
dalgasının isletme araçlarına zarar vermeden toprağa iletilmesi ve hem de
binalara düşen yıldırımın,insan hayatına zarar vermeden ve bir yangına sebep
olmadan toprağa atılarak zararsız hale getirilmesidir.
Tarih boyunca yıldırımdan anlaşıldığı kadarıyla, yıldırımdan korunma sistemleri
de o oranda gelişmiştir. Yıldırım üzerine ilk teoriler 17. Yüzyılda tespit
edilmeye başlanmıştır. Descartes adındaki bilim adamı bulutların çarpışmasından
sıkışan havanın ışık ve ısı etkisi meydana getirdiğini ve ısının gürültüye neden
olduğunu söyleyerek yıldırımla ilgili ilk teoriyi ortaya atmıştır. 18. Yüzyılın
ortalarında Rahip Nollet Denel fizik dersleri adlı kitabında elektrikle
yıldırımın ilgisini anlatmıştır. Bu tarihten sonra fizikçi Jallbert, yıldırım
olayı ile sivri uçların ilgisini dile getirmiştir. Yine aynı yıllarda Romans,
yıldırım olayının bir elektriksel olay olduğunu söyleyerek yıldırım olayında
elektrikten bahsediyordu.Franklın 1725 yılında balon deneyi yaparak bulutların
elektrik yüklü olduğunu ispatlamıştır. Daha sonra yıldırım konusundaki
gelişmeler 1929 yılında İngiliz doktor Simson ve Fransız Mathias tarafından
yapılan açıklamalarla devam etmiştir. Yıldırımın meydana gelişimi yapılan
gözlemler ve incelemeler sonunda dört şekilde olduğunu ortaya koymaktadır. (-)
inişli (-) çıkışlı (+) inişli (+) çıkışlı Bunlardan en fazla görüleni (-) inişli
olanıdır.
Yıldırım, bulut ile yer arasındaki elektrik yüklerinin hızlı deşarj olma
olayıdır. Havada asılı bulunan elektrik yüklü bulutlarda hava iyi bir iletken
olmadığı için yaklaşık 10 milyon voltluk gerilim oluşturur. Bu bulutların şarj
olması anında fırtına bulutunun tabanı yere yakın olan kısmı negatif yükle
yüklenir. Bu arada yer pozitif yükle yüklenir. Bazı durumlarda bunun terside
mümkündür. Sonuç olarak yüklenme işlemi bulut boyutunda yerde de oluşur.
Fırtınanın artmasıyla bulutlardaki negatif ve yerdeki pozitif yük ayrışması
devam eder. Fırtına şiddetlendikçe bulutla yer arasında bulunan yalıtkan hava
iletken hale geçmeye başlar ve bulutla yer arasındaki potansiyel farkı da
arttıkça havayı delmesi kolaylaşır. Havanın delinmesiyle buluttaki yüksek voltaj
toprağa deşarj olur. Bu deşarjlarda 2000 ile 200 000 amper arası akım
akmaktadır. Atmosferik olaylarda bulutla bulut arasında voltaj boşalmasına
şimşek, bulutla yer arasındaki voltaj boşalmasına yıldırım denilir. Yıldırımın
oluşması, bir bulutun alt kısmındaki enerjinin yeterli seviyeye geldiği zaman
(10kv/cm2) toprağa doğru bir elektron demeti olarak harekete geçmesidir. Birinci
demet 10 ile 50 metrelik mesafeyi 60 – 50 000 km/sn arasındaki hızla kat eder.
30 ile 100 mikron saniye süren bir aradan sonra ikinci bir deşarj birinci
deşarjın yolunu izler ve birinciden 30 ile 50 metre arası daha ileri gider. Daha
sonra üçüncü deşarj ardından dördüncü deşarj meydana gelir. Her bir deşarj
öncekinden 30 ile 50 metre ileri giderek şimşeğin ucunun yeryüzüne yaklaşmasını
sağlar. Bu arada yeryüzü ile bulut arasındaki potansiyel farkı gittikçe artar ve
havanın delinmesi sonunda yeryüzünde bulunana sivri bir uç, bina, ağaç veya kule
gibi bir noktaya pozitif yüklü bir demet deşarj olur ve bunun boyu 150 metreyi
geçebilir. Bu deşarj esnasında 200 000 Ampere kadar çıkan akım 100 milyon
voltluk bir gerilim ile toprağa akar. Bu akıma deşarj akımı denilir. Bu akım
saniyenin milyonda biri mertebesinde aralıklarla art arda gerçekleşmesiyle
tamamlanır. Elektrostatik yük; Elektrik yüklü bulutun altında kalan yer yüzünün
üstündeki tüm teçhizatlar elektrostatik alana maruz kalırlar. Bu elektrostatik
alan yer küreden yüksekliğe bağlı olarak değişmektedir. Örneğin topraktan 10 m
yükseklikte bulunan EN Hattı fırtına sırasında toprağa göre 100 ile 300 KV arası
fazla gerilime sahip olur. Deşarj esnasında bu yükün toprağa akması
gerekmektedir. Toprak akımı; Yıldırımın hemen ardından yıldırım akımı sonucu
toprak akımları oluşur. Bulutun kapsadığı toprak alanından yıldırımın düştüğü
noktaya doğru akım akamaya başlar. Bu bölgede bulunan herhangi bir iletken bu
akım için topraktan daha kolay iletim sağladığından akım bu iletkenden geçmeye
başlar ve bu akıma toprak akımı denilir. Bu boşalma işlemi çok hızlı olduğundan
(20 mikro saniye) bu metaller üzerinde indüklenen gerilimler çok yüksek
olmaktadır.
Yıldırımdan korunma dört ayrı şekilde yapılmaktadır.
1. Franklın çubuk paratoneri ile korunma; Bu tür korunma sisteminde aşağıdaki
malzemeler kullanılmaktadır.
Yakalama çubuğu, İniş iletkeni, Topraklama tesisatı,
2. Faraday kafesi ile koruma; Bu tür koruma sisteminde de Franklın çubuk
sistemindeki gibi sistemler kullanılmaktadır.
3. Radyoaktif paratoner ile korunma;
Radyoaktif paratoner ünitesi, Radyoaktif paratoner iniş iletkeni, Radyoaktif
paratoner topraklama tesisatı, sistemleri kullanılmaktadır.
4. Yıldırımın düşmesini engellemek.
Franklın çubuklu paratonerle koruma;
Bu tür korumada sivri ucun oluşturduğu yakalama metodu kullanılır. Sivri uç,
iniş iletkeni ile topraklama levhasına en kısa ve düz olarak indirerek
irtibatlandırır. Franklın yakalama ucu; Çelik uçlu krom nikel kaplı ve pirinç
üstü krom nikel kaplı olarak üretilmektedir. Zamanla havadaki atmosferik
olaylardan etkilenmemesi için bunlardan pirinç olanı tercih edilmelidir.
Franklın çubukları 20,40,50,60cm lik boylarda üretilmektedirler. İniş iletkeni;
Radyoaktif paratoner ve Franklın çubuklu paratonerlerde iniş iletkenleri
aynıdır. Yıldırımın oluşturduğu yüksek amperli (200 000 A)akımın akması halinde
iletken teline herhangi bir zarara uğramaması gerekmektedir. İniş iletkeni ile
paratonerle topraklama arasını en kısa yoldan birbirine irtibatlandırmak
gerekmektedir. İniş iletkenleri 50mm2 som bakır ve döşeneceği zeminden 5cm
açıkta olacak şekilde olmalıdır. Bakır iletkende ek yapmak gerekirse ekleri
gümüş veya termo kaynağı ile yapmak gerekmektedir. İniş iletkeni mümkün olduğu
kadar en kısa yoldan ve 90 dereceden büyük kavislerin olmamasına dikkat edilerek
çekilmektedir. Ayrıca bir metre mesafe içinde iki veya daha fazla köşelerin
olmamasına dikkat edilmelidir. Topraklama tesisatı; Franklın çubuklu paratoner.
Faraday kafesli koruma ve radyoaktif paratoner de topraklama tesisatı aynı
kullanılmaktadır. Topraklama tesisatı çubuk veya düz levha bakırdan
yapılmaktadır. Topraklama direnci maksimum 5 ohm olmalıdır. Topraklama direnci
10 ohmdan büyük olursa sisteme topraklama çubuğu veya levhası eklenerek direncin
limitler içinde olması sağlanır. Topraklama çubukları veya levhalarının
gömüleceği toprağın dünyanın toprağı ile bağlantısı olması gerekmektedir. İniş
iletkeni topraklama çubuklarına gümüş kaynağı ile yapılmalıdır. Ayrıca çubuk
sayısı birden fazla ise çubuklar arasındaki mesafelerin 5m den daha az
olmamasına ve aradaki bağlantı iletkeninin 50mm2 saf bakırdan olmasına dikkat
edilmelidir.
Bu koruma tipi radyoaktif paratonerlerden önce kullanılmakta ise de yüksek
yerlerdeki istasyon veya yerleşim yerlerinde radyoaktif paratonerle birlikte
kullanılmaktadır. Faraday kafesli korumda istasyon binasının çatısının üzerine
ve istasyonun kulesine muhtelif aralıklarla franklın çubukları cerleştirilerek
iniş iletkenleri ile topraklama çubuklarına irtibatlandırılır. Şekil 1 de
görüldüğü gibi. Yakalama uçları; Yakalama uçları olarak franklın çubukları
kullanılmaktadır. Binanın çatısına bu çubuklar dik olarak çatıyı kaplayacak
şekilde aralıklarla dik olarak yerleştirilir ve topraklama iletkenleri ile
birbirlerine irtibatlandırılırlar. İniş tesisatı; Dik olarak binanın çatısına
yerleştirilen franklın çubukları 50mm2 lik saf bakırla ve tüm binayı kafes gibi
saracak şekilde üstten, yanlardan ve toprak altından saracak şekilde tesis
edilmelidir. Bakır iletkenler kroşelerle döşenmeli ve hiçbir noktadan binaya
değmemelidir.
Radyoaktif paratoner ile korunma franklın çubuklu korunmaya benzemektedir.
Aradaki tek farkı yakalama ucu olarak radyoaktif malzemeden yapılmış paratoner
ünitesi kullanılmaktadır. Bununda yıldırımı yakalama yeteneği daha fazladır.
Radyoaktif paratoner ünitesi; Radyoaktif paratonerdeki amaç fırtınalı havalarda
bulutlarda biriken elektrik yüklerinin insanlara, tesislere ve yapılara zarar
vermeden olabilecek yüksek gerilimleri oluşturulan iyonize kanallarla toprağa
vermektir. Radyoaktif paratonerler sivri bir ucun yaydığı iyonlara ek olarak
radyoaktif maddenin oluşturduğu yüksek iyonlar sayesinde iyonize kanallar
oluşturmaktadır. Yakalama ucunun toz ve yabancı maddeleri üzerinde
bulundurmaması ve paratonerin alt kısımlarına iyon yaymaması istenmektedir.
Radyoaktif paratoner koruma yapacağı alanın en yüksek ve orta yerine konmalıdır.
Ayrıca en yüksek noktadan 1.5m yükseğe tesis edilmelidir. Topraklama
kazıklarının birbirine olan mesafeleri boylarının 1.5 katından daha küçük
olmamalıdır çünkü çubuklar boyları kadar küresel bir alanda toprağa deşarj
yapmaktadırlar.
Yıldırımın düşmesini engellemek; Geleneksel yıldırımdan korunma metotlarının
yeterli olmadığı TV ve radyo verici tesislerinde daha kompleks bir koruma
gerekmektedir. Özellikle yüksek yapıların ve kulelerin yıldırımı daha çok
çektiği düşünüldüğünde ,bu tür bina ve kuleler normalde düşmeyecek olan
yıldırımları tetikleyerek düşmesine neden olurlar. Dağlık bölgelerdeki kuleler
ve binalar yıldırımı daha fazla çekerler. Yıldırım bulutlardaki yüksek
potansiyellin toprağa boşalması işlemidir. Bu işlemin yavaş, yavaş ve sürekli
olarak yapılması halinde bulutlardaki potansiyel azalacağından o bölgeye
yıldırımın düşmesi engellenmiş olacaktır.
Enerji nakil hatlarının yıldırımdan korunması; E.N.Hattının enerji taşıyan
tellerinin ve direklerin tepesinden geçecek şekilde yıldırımdan koruma iletkeni
olmalıdır. E.N Hattındaki direklerden birine yıldırım düştüğünde direğin
ortalama direncinin 50 ohm olduğunu varsayarsak direk üzerinde düşen gerilim
yaklaşık olarak 800 KV olur. Direk üzerinde oluşan bu gerilimden faz hattına
izolatörlerden atlama meydana gelir. Atlayan bu gerilimde enerjinin beslediği
sistemlere zarar verir. Buradan da anlaşılacağı gibi E.N. Hattının
topraklamalarının iyi yapılarak topraklama direncinin küçük olması
sağlanmalıdır. Bu direncin maksimum 10 ohm olması gerekir. E.N. Hatları
direklerinin topraklama dirençlerinin 10 ohm olması durumunda direk üzerinde
oluşabilecek yaklaşık gerilim 475 KV mertebesindedir. E.N.Hatlarında genel
olarak yıldırıma karşı koruyucu olarak iki yöntem uygulanır. Paralel koruyucu
yöntemi; Bu yöntemde faz ile toprak arasına yüksek gerilimi kısa devre yapacak
malzemeler konulur. Bunlar paralel bağlanmış gaz tüplerinden, metal oksit
varistörlerden oluşmaktadırlar. Bu tür koruma yöntemiyle yüzde yüzlük koruma
sağlanamamaktadır, ancak bunların hatlara tesis edilmesi kolay olduğundan ve
fiyatlarının ucuz olması nedeniyle sık olarak kullanılmaktadır. Seri koruyucu
yöntemi; Koruyucu malzeme faz iletkenine seri olarak bağlanır. Malzemenin içinde
yıldırım enerjisini sınırlayan devre elamanları mevcuttur. Enerji hattına seri
1mhz e yüksek empedans gösterecek bir bobin bağlanır. Yıldırım bu bobinden
geçemeyerek toprağa kısa devre edilir. Yıldırımın bobin den geçen kısımları da
faz hatlarına bağlanan gerilim sınırlayıcı kontaktörlerle sistemlere ulaşması
engellenmiş olur. Kritik açıklık; Yıldırımdan korunma tesisatlarında fazla
dikkat edilmeyen hususlardan biriside kritik açıklıktır. Kritik açıklık
paratonerle topraklama arasındaki iniş iletkeninin diğer iletkenlerle (elektrik
tesisatı, zayıf akım tesisatı,telefon tesisatı vs.) arasındaki uzaklıktır. Bu
açıklık belirli bir değerden küçük tutulduğunda iki iletken arasında endüksiyon
yolu ile aşırı gerilimler oluşabilmektedir. Buda sistemlere zarar vermektedir.
Kritik açıklık emniyetli bir uzaklığın altına düşürülmemelidir. Bazı ülkelerde
kabul edilen kritik açıklıklar Almanya’da 1,5m, İngiltere’de 1.83m,Hollanda’da
1m dir. Topraklama; Topraklama malzemeleri olarak aşağıdaki malzemeler
kullanılmaktadır. Topraklamanım yeterli seviyeye indirilememesi halinde
bunlardan ikisi kullanılabilmektedir. Bakır levhalar; 140m2 alanında 1mm, 1.5mm
kalınlığında bakırdan yapılmış düz levhalardır. Bakır çubuklar; 20cm, 16mm
çaplarında 1m,1.5m boylarında üretilmişlerdir. Galvanizli çubuklar; Sıcak
daldırma ile kaplanmış demir çubuklardır.
Statik topraklama; Ülkemizde fazla önemsenmeyen statik topraklama aslında
elektronik cihazlar ve insan hayatı için önemlidir. Bina ve istasyonlardaki
elektrik tesisatındaki arızalar nedeniyle binaya veya cihazlara kaçan elektriğin
insanlara zarar vermeden toprağa boşalması için zorunlu olarak kullanılmalıdır.
Ayrıca bilgisayar ve vericiler gibi elektronik cihazların üzerinde biriken
manyetik alanları toprağa boşaltmak için kullanılması zorunludur. TV verici
istasyonlarında istasyonun bir köşesine topraklama barası yapılır istasyonda
bulunan tüm cihazlar bu baraya bağlanır.
Koruma topraklaması; Canlıların dokunma ve adım gerilimlerine karşı korunmak
için gerilim altında olmayan iletkenlerin topraklanması için yapılan
topraklamaya denir. Televizyon ve Radyo İstasyonlarında Yıldırım ve Topraklama
ile ilgili işlemler bir üste yer alan maket şekil içerisinde kalın çizgilerle
belirtilmektedir. Anten, kulesindeki paratoner için yapılan topraklama
bağımsızdır. Ancak anten kulesi, binanın ve cihazlara ait topraklama yapıldıktan
sonra, topraklama baraları birleştirilir. Enerji hattı üzerinden gelebilecek
yıldırımdan korunmak için gerilim sınırlayıcı kontaktörler bulundurulmalıdır.
Anten kulesi tepesi üzerindeki ikaz ledlerinin bulunması yıldırımın çekmelerinde
etkili bir faktördür. Bu amaçla led’i besleyen enerji hattı da yıldırımdan
etkilenebilecektir. Bu hat üzerinde de koruyucu devrelerin bulundurulması koruma
sağlayacaktır. Topraklamaların Birleştirilmesi
Bir tesiste koruma,işletme ve yıldırım topraklamaları bulunabilirler.Koruma ve
işletme topraklamalarının bir kısmı alçak gerilim ve bir kısmı yüksek gerilim
tesislerine ait olabilirleri. Bir tesiste bulunan bu çeşitli cins
topraklamaların biri biri ile birleştirilmesi bazı faydalar sağladığı halde bazı
Zaralarda yol açabilirler. Topraklamaların birleştirilmesinin sağladığı en
önemli yarar , toplam topraklama direncinin düşmesidir. Böylece topraklamaların
daha ekonomik bir şekilde gerçekleştirilmesi mümkün olur Ayrıca farklı
topraklamaların birleştirilmesi ile , bu topraklamalara bağlı kısımlar arasında
tehlikeli gerilim farklarının meydana gelmesi önlenmiş olur.Topraklamaların
birleştirilmelerinden doğan sakıncaların başında tehlikeli potansiyel
sürüklenmeleri gelir. Onun için ,65 V’dan daha büyük topraklayıcı gerilimlerinin
baş göstermesi halinde ,sıfır hatları , kablo mahfazaları , su boruları , demir
yolu rayları veya çitler üzerinden topraklayıcı geriliminin müsaade edilmeyen
büyük bir kısmının civara sürüklenip sürüklenmediğini ve çok büyük temas ve adım
gerilimlerinin meydana gelip gelmediklerini kontrol etmek gerekir.
Aşağıda birbirine bağlanabilecek olan topraklamaların en önemlileri özet olarak
verilmiştir.
1) Santrallerin , bağlama ve transformatör istasyonlarının iç ihtiyaç
tesisleri:Yüksek gerilim topraklama tesislerinin içinde bulunan ve yüksek
gerilim tesisleri tarafından beslenen alçak gerilim tesislerinde bütün koruma ve
işletme topraklamalarının birleştirilmeleri gerekir.
2) Bir yüksek gerilim topraklama tesisinin dışında bulanan alçak gerilim
tesisleri:Böyle bir tesiste koruma ve işletme topraklamalarının birbirine
bağlanabilmeleri için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekir.
Temas gerilimi AG’de 50V, OG’de 75V ve DC’de 120V’un altında olmalıdır.
Yüksek gerilim istasyonu sanayi tesislerinin içinde veya kapalı bir binada
bulunmalıdır.
3) Yıldırım topraklaması , alçak gerilimtesislerinde hava hattına ait koruma
iletkeni , transformatör istasyonlarının ve bağlama tesislerinin topraklama
tesisleri ile bağlanırlar. Ayrıca bina yıldırımlık tesislerinin koruma işletme
topraklamaları ile bağlanmasına müsaade edilir.